Pages

3 Mayıs 2013 Cuma

Bieber hayranları biberin kilosunu bilir mi?


Geçtiğimiz gün ülkemize 19 yaşında tüm dünyada nam salmış bir şarkıcı,söz yazarı delikanlı geldi. Justin Bieber. Youtube’a koyduğu bir vidyo sonrası ünlü olduğunu biliyoruz, sonuçta eğitimli ya da alaylı da olsa ortada dünya gençliğinin hayran olduğu bir şarkıcı var.

Buraya kadar her şey normal, ancak söz konusu şahsın İstanbul’a  gelişinde yaşananlar hiç de normal değildi. Bunları okudunuz duydunuz biliyorsunuz kısaca özetlersem, pasaport kontrolünden geçmeden arabasına binmesi, polisimizin ayağına kadar gitmesi bunu yapan ne bir devletin başkanı ne de bir hasta. İşin en  can alıcı noktası Sabiha Gökçen hava limanında Justin Bieber’i karşılamaya gelen, onu görmek ona dokunmak isteyen ergenlik çağındaki gençlerin kendilerini heba edercesine ağlamaları-yakarmaları ortamı çığlıklarla inletmeleri.
Ona çiçek vermek isteyeninden tutun, imzasını almak öpmek isteyenine kadar. Bu gençlerin İngilizce bilip bilmediğini tartışacak değilim zaten aslolan müziktir ancak insan ne dinlediğini bilmeside güzel olur, her iksi birbirini tamamlayıcı unsurlardır. Hayır hiç alakası yok diyenlerde olabilir müzik sesi notalar kafidir diyenlere sadece şarkının lisanını bilmediği dil ile bir hakaret bir küfür çok güzel bir enstrüman sesi ile dile getirilirse o şarkıyı müziği güzel diyerek dillerde pelesenk olursa güzel olur mu sizce?

     



Benim içimi cız ettiren o ergenlerin, sınav kaygısı ile çarpık eğitim sistemleri ile gerçek bir ilim-kültür öğrenemediğini, örf-adet nedir, sanat nedir , milli duygular nedir tüm bu manevi değerlerden yoksun olduklarını düşünüyorum.
Kendi ülkelerinin müziklerini Türk Halk Müziği-Türk Sanat Müziği dinlerler, ki dinlemişlerdir de ancak bu öz değerlere sahip çıkmak bunu yaşatmak gerekmez mi,bunlara yobazlık-gericilik olarak bakanlar varsa Anadolu Rock ,klasik batı müziğine neden eski kafalı ya da çağ dışı olarak görürler ki?

Şimdi içinizden “Sende abarttın onlar daha genç, gençlik bir defa gelir hayatlarını yaşayacak” diyenler olabilir haklı olarak ama lütfen şunu unutmayın ki gençlik bir kere geliyor tıpkı bu dünyaya bir kere geldiğimiz gibi ve sonrasında bu manevi değerler olmadan yetişen toplum olduğumuzda biz çok üzüleceğiz.

Bugün bu ergenlerin pazara çıkmışlığı yoktur, Justin Bieber’i bilirler ama pazarda biberin kilosu kaça desen onu bilmezler kısaca hayatı-geçinmenin ne olduğunu bildiklerini sanmıyorum, ilerde üniversiteye gidince aileden gelecek paralar ile müsrif bir şekilde yaşam sürdürmeleri ise kaçınılmazdır.Aklaki ve manevi değerleri hiçe sayarak, her türlü kitabı okumayarak, araştırmayarak-sorgulamayarak hazır duydukları bilgilerle, ön yargıları olan bir toplum yetişmesine vesile olur. Okumak sadece liseyi-üniversiteyi bitirmek ya da bilmem ne sertifikasına sahip olmak olmamalı ne acı ülkemizde ki sistem bu hale getirse de insan kendisine yatırım yapmalı, bu konuyu Yunus Emre’nin sözü ile bitirmek istiyorum,

“İlim, ilim bilmektir,
İlim kendini bilmektir,
Sen kendini bilmezsen
İlim nice okumaktır”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder